23 Aralık 2015 Çarşamba

Hayatımda ilk kez horoz kestim!


2010 yılında kuzu yememeye karar vermiştim. Yaşamdan nasibini almamış hayvanların tüketilmemesi kararıyla. O zamandan beri kuzu yemiyorum.

2 seneyi geçti tavuk da yemeyeli. Yani bir lokantada fark etmeden yediysem ayrı bir konu da bilinçli olarak 2 seneyi aşkındır yemiyorum. Bir market tavuğu yumurtadan çıktıktan 45 gün sonra kesilir. Bu sürede bir tavuğun yenecek kadar büyümesi mümkün değil her şeyden önce. Güneş görmez, çiftleşmez, toprağa basmaz, eşelenmez ve yaşamın daha bir çok doğal hak olarak sunduklarından faydalanmadan soframıza gelir.

E tavuk yemeyi de seviyoruz. Hayatımızın sonuna kadar yemeyelim mi? Biz de Yaklaşık 1 dönümlük alanda 50'ye yakın tavuk yetiştirdik. Yakında bu alanı 2,5 dönüme çıkarıp tavuk sayısını da 200'e çıkaracağız. Bol bol gezecek alanları var.

Neyse efenim yazı başlığıma dönecek olursam. Evet doğru bir horoz kestim.

Horozların sayısı oldukça fazlaydı. Bir kümeste çok fazla horoz problem oluyor. Zira arkadaşlarda tek eşlilik henüz gelişmemiş. Horoz popülasyonunu azaltmak için bir kısmını satılığa çıkardık. Bu arada horozlar 9 aylıktı. Yani standart bir market tavuğundan 6 kat daha fazla ve doğal şartlarda yaşadılar. Ek bir bilgi, bu hafta sonu kasapla muhabbet ettim. Reyondaki gezen tavuk olarak sattığı hayvan 90 günde yetişiyormuş. Mümkün mü? Bizim kestiğimiz 9 aylıktı yenebilir hale henüz gelmişti.

Tavuğu yiyecekesem canını almanın ne/nasıl olduğunu hissetmeliyim, temizlemesini bilmeliyim diye düşünüyorum. Kesme işlemi zor olmadı açıkçası. Kuzenim diğer satılan horozları kesti önce. Onu izledim. Gördüğüm aşamaları en az kuzenim kadar hassas bir şekilde uygulayarak horozu kestim. Duraksamadım. Çünkü durduğum anda yapamayacağımı biliyordum. Kararlı ve kendinden emin hareketlerle bir doğa adamı gibi horozun canını aldım. Sonra annemin yardımıyla hepsini temizledim.

Bir market tavuğu yiyecek kadar cani değilim.

Birileri kessin, önümüze koysun davranışı kafamızı deve kuşu gibi kuma gömmek tam anlamıyla. Bu kesim işleminin de insanın vicdanında nasıl bir his yarattığını bilmek gerekiyor. Bir makinenin dakikada yüzlerce tavuğu kesip yemeğe hazır hale getirmesi de ahlaklı ve vicdanlı değil. Bir tavuğun yarattığı hissiyat ile yüzleşmek, binlercesinin aynı günde kesildiği işlemin parçası olduğu bir sistemden biraz daha uzaklaştırdı beni.

Bu horozu henüz yemedik. Ama 2 sene sonra, sonunda vicdanım rahat bir tavuk yiyeceğim.

Sevgiler
Cengizhan Kaptan






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder